Cumartesi Anneleri dokuz gündür kendisinden haber alınamayan Hurşit Külter’in akıbetini sordu. Cumartesi Annelerine ses kaydı ile selamlarını gönderen Hurşit Külter’in annesi Kerime Külter, “Oğlumun akıbetini öğrenene kadar mücadelem devam edecek” dedi.
Cumartesi Anneleri-İnsanları, adalet arayışlarının 584. haftasında, Galatasaray Meydanı’nda 27 Mayıs’tan beri kendisinden haber alınamayan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Şırnak İl yöneticisi Hurşit Külter için bir araya geldi.
Devlet yöneticilerine “Aramıza yeni bir anne katılmadan akıbetini açıklayın” diyerek seslenen Cumartesi Anneleri’ne mesaj gönderen anne Kerime Külter ise “Devlet ‘almadık’ diyor ama yalan söylüyor. Oğlum adalet için mücadele ediyordu. Onu buluncaya kadar durmayacağım” dedi.
“Failler belli kayıplar nerede” pankartını açarak kayıpların fotoğrafını taşıyan Cumartesi Anneleri’nin oturma eyleminde kırmızı karanfiller bırakıdı, “Hurşit Külter nerede?” pankartı açıldı.
Bu haftaki eylemde ilk olarak 8 Ekim 1980’de gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır konuştu.
21 yıldır her Cumartesi günü Galatasaray Meydan’ında seslerini duyurmaya çalıştıklarını söyleyen Kırbayır, bütün halklara “12 Eylül darbesi zihniyeti bütün iktidarlar bugüne kadar sürdürdüler. Halklara diyoruz ki biz devletten bir şey istemiyoruz, bizi bu iktidarlardan kurtarın” sözleriyle seslendi.
Bir an önce Hurşit Külter’in akıbetinin açıklanmasını istediklerini söyleyen Kırbayır, “Gücünüz bu zihniyeti sürdürmeye yetmeyecek. Buna izin vermeyeceğiz. Daha fazla bu insanlara acı çektirmeyi bırakın. Nefesimiz ensenizde olacak. Hurşit’in akıbetini açıklayın. Hurşit nerede?” diye sordu.
19 Ekim 1995’te gözaltına kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun de yine hükümet yetkililerine seslenerek, “Yeter, hani sizin döneminizde bir şey olmuyordu. O zaman bu nedir. Hurşit’i nasıl aldıysanız öyle verin” dedi.
Eyleme katılan Hurşit Külter’in kardeşi Ebubekir Külter ise, annesi ve babasının daha fazla acı çekmeden ağabeyinin akıbetinin açıklanmasını istedi.
Cumartesi Anneleri’ne bir annenin daha dahil olmasını istemeyen Külter, sosyal medya platformlarındaki paramiliter hesaplardan gözaltına alındığı yönünde yapılan paylaşımlara rağmen, yapılan resmi açıklamalarda Külter’in gözaltına alınmadığı iddiasında bulunulmasına karşı “Gözaltında değilse nerede o zaman? İş işten geçmeden bir an önce bir açıklama bekliyoruz” dedi.
Eylemde sağlık sorunlarından kaynaklı Galatasaray Meydan’ına gelemeyen Külter’in annesi Kerime Külter’in gönderdiği ses kaydı da dinletildi.
Anne Külter ses kaydı ile Cumartaesi Meydanı’ndan şu sözlerle seslendi:
“Devlet ‘almadık’ diyor ama yalan söylüyor. Oğlum adalet için mücadele ediyordu. Onu buluncaya kadar durmayacağım. Kürt-Türk anneleri el ele versin ve bu kirli savaşı durdursunlar. O gücümüz var ve biz Kürt anneleri buna hazırız.”
Anne Külter’in bu mesajının ardından haftanın basın açıklamasını kayıp yakınlarından Aylin Tekiner yaptı.
Aradan geçen 8 güne rağmen Külter’in akıbetini devlet yetkililerin açıklamadığına dikkat çeken Tekiner, “Yapılan tek açıklama Şırnak Valiliği’nin ‘Söz konusu şahıs, emniyet birimlerimiz tarafından gözaltına alınmamıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur’ oldu” diyerek Külter’in akıbetinden endişe duyduklarını söyledi.
Devlet yetkililerinin yıllardan beri gözaltında kayıplar için ‘biz almadık, bizde yok’ gibi yanıtlar verdiğini hatırlatan Tekiner, gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır, Hasan Ocak ve Kenan Bilgin için de aynı şeylerin söylendiğini, ardından ise gözaltında öldürüldüklerinin ortaya çıktığını vurguladı.
Avukatların sokağa çıkma yasaklarından kaynaklı adliye gidemediklerini ve savcıların avukatların telefonlarına çıkmadıklarını belirten Tekiner, “Hurşit Külter’e ne oldu sorumuz cevapsız kalıyor. Aynen 90’lı yıllarda olduğu gibi ‘gözaltına alınmadı’ demekle yetiniliyor” dedi.
Tekiner’in Şirnex Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akif Dönertaş’a yönelik “Mesleğinizle ilgili uluslararası kural ve ilkelere uygun bir soruşturma yürüterek yaşananların açığa çıkarılmasını sağlayın” çağrısında bu haftaki eylem yine sessiz oturma eylemi ile sona erdi.
27 Mayıs’ta “BÖF” adlı ve özel harekatçılara ait olduğu düşünülen bir Twitter hesabından, Külter’in gözaltına alındığına dair fotoğraflar paylaşılmış, daha sonra bu paylaşım geri çekilmiş ve hesap saatlerce askıya alınmıştı.
Külter’in ailesine gönderdiği son mesajında etrafının sarıldığını belirterek, “Hakkınızı helal edin” dediği belirtildi.
Avukatların başvurusu üzerine Şırnak Emniyet Müdürlüğü, Külter’in gözaltında olmadığı yanıtını vermişti.
Şırnak Valiliği’nden de Külter’in gözaltında olmadığı yönünde bir açıklama yapılmış; “Bazı sosyal medya paylaşımlarında Hurşit Külter isimli şahsın emniyet tarafından gözaltına alındığına dair paylaşımlar yapılmaktadır. Söz konusu şahıs, emniyet birimlerimiz tarafından gözaltına alınmamıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” denilmişti.
İHD’li avukatlara da 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı “Bu isimde birisi gözaltında değil” demişti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak milletvekilleri Leyla Birlik ve Aycan İrmez, Külter’in akıbetiyle ilgili İçişleri Bakanı Efkan Ala ile Başbakan Binali Yıldırım’ın yanaıtlaması istemiyle ilgili Meclis’e soru önergesi verdi.
Külter ailesinn İl Emniyet Müdürlüğü, Cumhuriyet Savcılığı, 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı ve Valiliğe yaptıkları başvurularda, “Bu isimde bir gözaltı kaydı yok bizde” yanıtı verilmesi üzerine avukatlar önce Birleşmiş Milletler’e (BM) başvuru yapıldı.
İHD, Adalet Bakanı’na, İçişleri Bakanı’na, Şırnak Cumhuriyet Başsavcısı’na ve Şırnak Valisi’ne seslenerek; “DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter nerede?” diye sordu.