DBP yönetimi, partinin Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek’in tutuklamasına ilişkin bir basın açıklaması yaparak, her türlü engellemelere rağmen mücadeleye devam edeceklerini duyurdu.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetimi, Diyarbakır’daki genel merkez irtibat bürosunda basın toplantısı düzenledi.
DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek’in tutuklanmasına tepki gösteren DBP yönetimi, operasyonun, partinin kongre hazırlıklarını sürdürdüğü bir döneme geldiğine dikkat çekti.
DBP yönetimi yaşananları ‘siyasi soykırım’ olarak niteledi ve her türlü saldırılara karşı mücadeleyi yülselterek devam edeceklerini duyurdu.
DBP PM Üyesi Semra Demir, şunları söyledi:
“İsnat edilen suçlarla ilgili ileri sürülen tek delil, siyasi parti liderinin çeşitli tarihlerde kamuoyunu bilgilendirme amaçlı yaptığı konuşmalardır. Hatta ve hatta isnat edilen bu suça ilişkin sunulan basın açıklamaları başka siyasetçilerin konuşmalarını içerecek düzeyde gayri ciddi ve gayri ahlaki şekilde hazırlandığı görülmüştür.
“Bu zoraki delil üretme çabası talimatı ile işleyen yargı, Eş genel başkanımızın tutuklanmasına yönelik karar vermiştir. Gerek gözaltı şekli, gerekse isnat edilen suça ilişkin hazırlanan dosyaya zoraki delil üretme çabası, eş genel başkanımızın tutuklanması ile ilgili “hukukun üstünlüğü” ilkesini bir tarafa bırakanların aynı zamanda ne denli ahlaktan yoksun olduğunu bir daha göstermiştir.
“Kürt Meselesinin siyasal zeminde çözümü projesi olan demokratik özerklik, demokratik cumhuriyeti inşası misyonu olan partimize yönelik bu saldırıların; bu sürece cevap olacak, süreci güçlü karşılayacak, nitelikli bir örgütlenmeyi hedefleyen kongremizi boşa çıkarmaya dönük olduğunu biliyoruz”
“Kürdistan’da terörle mücadele kisvesi altında yürütülen soykırımdır. Bu zihniyetin sonucunda 3 aylık Miray bebeklerin, 70 yaşındaki Taybet anaların katledilmesi gizlenmek istenmiştir.
“Türkiye’yi adım adım kaosa sürükleyen, diktatörlük hırsıyla Saray’da paramiliter ekipler kuran zattan başkası değildir.
“Terörle mücadele adı altında halklarımıza dayatılan bu faşizan uygulamalara geçit vermeyeceğiz. Daha güçlü mücadelelerle halkların özgürlüğünü demokratik özerklik, demokratik cumhuriyet temelinde gerçekleştireceğiz.”