Yaklaşık 4 yıldır, sığındığı Ekvator’un Londra Büyükelçiliği’nde yaşayan Wikileaks yöneticisi Julıan Assange, dün İstanbul’da düzenlenen “10. Düşünce Özgürlüğü İçin İstanbul Buluşması”na görüntülü bağlantıyla katıldı.
Sığındığı Ekvator’un Londra Büyükelçiliği’nde yaşayan Wikileaks yöneticisi Julıan Assange, Türkiye’de basına yönelik baskılara dikkati çekti ve “Baskılar Dündar ve Gül’den ibaret değil. En sert şekilde Kürt gazetecilere uygulanıyor bu baskı,” dedi. Assange, Kürtçe kanal ROJ TV’nin, ABD Başkanı Obama, dönemin NATO Genel Sekreteri Rasmussen ve Türkiye arasındaki bir anlaşmayla ortadan kaldırıldığını da belirtti.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta konuşan Assange, Türkiye’de hükümetin basını kontrol etmek için verdiği savaşı, basını kriminalize ederek kazanmaya çalıştığını söyledi.
Dört yıl önceki bir tespitini aktaran Assange, şunları ifade etti:
“4 yıl önce Kürt gazetecilerine yapılan ne varsa Türk basınının geri kalanına da bu yapılacaktır dedim ve bu öngörü tamı tamına doğru çıktı. Baskı normal hale gelirse geri kalanına da uygulanır. ROJ TV bugüne kadar var olan en büyük Kürtçe kanalıydı ve Obama-Rasmussen-Türkiye arasında bir anlaşma yoluyla ortadan kaldırıldı. Türkiye’de birçok gazetecinin işten atıldığını biliyorum. Baskılar Dündar ve Gül’den ibaret değil. En sert şekilde Kürt gazetecilere uygulanıyor bu baskı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da seslenen Assange, “Türk toplumunda hakikati söylemenin suç olduğunu söylemek mümkün değil. Ama Erdoğan bunu devam ettirmemiştir. Erdoğan birçok politikacı gibi geçmişte birçok yalan haberin kurbanı oldu. Ama hakikati yayınlamak suç olamaz. Hakikatin kriminalize edilmesi devam ederse iktidarın altını kazır. Çünkü hakikat er geç ortaya çıkacaktır,” diye konuştu.
Panama Belgeleri’ne ilişkin de açıklamalarda bulunan Assange, şöyle devam etti:
“Şu ana kadar Türkiye ile doğrudan ilişkisi olanları okumadık. 100 kişi var. Ben 5 kişi okudum. Erdoğan hükümetinin Panama’dan yaralanmasına karşı bir engel yaratmaya yönelikti. Türkiye hakkında şimdilik hiçbir şey yazılmadı. Kıyı ötesi bilgiler gelirse hükümetin bazı unsurları ile ilgili olarak Türkiyeli gazeteciler bu konuda dikkatli olmalı.”