Galatasaray’da Mustafa Denizli’den boşalan teknik direktörlük koltuğu için 3 tecrübeli ismin adı geçiyor.
İSVİÇRE’Yİ YENİDEN OLUŞTURDU
Lucien Favre, H.Berlin ve M’Gladbach kariyeri sayesinde tanınsa da, çıkışı Zürich’te yaptı. Oluşturduğu kadroyla, İsviçre Milli Takımı’nın da temellerini attı. Hertha’daki ilk yılını yeniden yapılanmayla geçirdi. 2009-10’a kötü girince gönderildi. 2010-11’de son sıradaki M’Gladbach ile anlaştı, play-out’ta ligde tuttu, Avrupa’ya çıkardı. Ona tam bir ‘yeniden yapılandırma ve takımı üst seviyede tutma ustası’ denilebilir. Ama tek başına gelirse, başarılı olamaz. Dediğini kabul edecek bir yönetim, bütçeye denk transfer, futbol sabrı damarlarına işlemiş tribünler ve de iyi eğitimcilere sahip bir altyapı lazım.
LILLE’DE YAPTIKLARI BİLİNİYOR
BİR diğer aday ise Rudi Garcia… Roma’dan çok, Fransa’da Lille ile yaptığı işlerle tanınıyor. 2011’de Lille’de sezonu çifte kupayla kapattı ve ‘Ligue 1’de yılın teknik direktörü’ seçildi. Roma’da ise transferleri yapan ‘üst futbol aklı’ Sabatini idi. İtalyan ekibinde ise özellikle son senesinde, beklentilerin altında kaldı. Garcia, Roma’dan ayrıldı ama Roma’dan parasını tıkır tıkır alıyor. Oyuncuları fazla sıkmaması sayesinde, ilişkiyi dengeliyordu. Hücum ağırlıklı oyun felsefesi taraftarlarca benimsendi. Ama oynatmadığı isimlerle ilgilenmemesi, krizden uzak kalmak zorunda olan Galatasaray’ın başını ağrıtabilir.
DEVRİMCİ TAKTİKLER YARATTI
2013’te Roberto Mancini’nin gelişiyle Galatasaray’ın kapısından dönen ‘El Loco (Çılgın) lakaplı Marcela Bielsa, Fransız ekibi Marsilya ile önemli işlere imza attı. 2015 başında yönetimle düştüğü fikir ayrılığı nedeniyle istifa etmişti. Arjantinli, gelen pek çok teklifi de geri çevirdi. Gençlerle çalışmayı seven ve disipliniyle öne çıkan Bielsa, devrimci taktikleri ve görüntülü analize verdiği önemle de biliniyor. ‘El Loco’, özellikle ‘geçiş hücumları’ ile fark yaratan ofansif bir futbol tarzı var. Marcelo Bielsa, kariyerinde önemli kupalar bulunmamasına karşın, taktik dehası nedeniyle saygı gören bir isim