Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Anadili sadece ihtiyacı olanlar hatırlıyor
21 Şubat Dünya Anadil Günü vesilesiyle konuşmasına "Anadilim kimliğimdir, anadilim onurumdur" diyerek başlayan Demirtaş, anadil gününü sadece dil talebini bulunanlar ve bu konuda mağdur olanlar tarafından hatırlandığını ifade ederek, "Anadiller, tehdit ve tehlike altındadır. Türkiye bunların en başında geliyor. Türkiye'de 15 dil yok olma tehlikesiyle karşı karşıya" diye konuştu.
'Kürtçe korkutan diller arasında'
Türkiye'de en çok konuşulan ikinci dil olan Kürtçe'nin "korkutan diller" arasında olduğunu söyleyen Demirtaş, "Türkçe dışında bir dille yazışmak mümkün değil. Burada (Mecliste) Kürt halkının diliyle konuştuğunuzda tutanaklara x olarak geçiyor. Türkiye'de 40'a yakın dil konuşuluyor. Bunların birçoğu yerel dillerdir. Yıllarca burada medeniyet kurmuş, kültürel miras olarak kendi varlığını inşa etmiş kadim dillerdir. Bu dillerde eğitim almak mümkün değil" tespitinde bulundu.
Anayasal çerçevede bu dillerin tanınması gerektiğine vurgu yapan Demirtaş, "Dilimiz, kimliğimiz, onurumuzdur diyorsak, Anayasa'dan başlayarak bütün yasaları Türkiye'nin çoğulcu yapısına göre düzenlemek zorundayız" diye kaydetti.
'Davutoğlu Kürt sorunu katliamla mı çözecek'
Demirtaş, şöyle devam etti: "Kürt sorunu da özü itibariyle anadil sorunudur. 14 yıldır AKP iktidarda, Sur ve Cizre'yi bombalayarak, Kürt sorununu çözmeye çalışan zihniyet varlığını sürdürüyor. Ben çok merak ediyorum Cizre ve Sur'da tam olarak neyi çözmeye çalışıyorsunuz. Sur'da sıkıştırdığınız 200 kişiyi katlettiğiniz de Kürt sorunu çözülmüş mü olacak?
Gençler HDP'ye değil PKK'ye katılıyor
Ey Davutoğlu sana sesleniyorum. Kalın kalın kitaplar yazmışsın ya cevabı vardır belki kitaplarında. Cevabı sen ver belki biz bilmiyoruz, senin kadar kalın kitaplar yazamadık. Cevabını sen ver neyi başarmış olacaksınız. Sadece Silopi'de 500 genç dağa çıktı. Hani demokratik siyaseti büyütecektik. Bu süre içerisinde tek bir genç HDP'ye katılmadı, çünkü umudu ve çözümü parlamentoda görmüyor artık."
'Kürtler devlet kudreti diye faşizmden başka bir şey görmedi'
1990'larda gerçekleştirilen vahşetlere işaret eden Demirtaş, "Devletin kudreti dediğiniz hükümetin faşizan uygulamalarından başka bir şey görmedi Kürt halkı" diyerek şöyle konuştu: "Geldiğimiz noktada HDP gibi bütün halkları kucaklama iddiasıyla yola çıkan bir parti güçlenmeye başlamışken, bundan panik oldular. Biz diyalogla çözelim bu işi dedikçe evet barış büyüyor, biz büyüyoruz. AKP korkuyor. AKP'nin önünde 7 Haziran'da iki seçenek vardı. 7 Haziran akşamı daha önce almış oldukları savaş kararını açık bir şekilde uygulamaya koyma kararı aldılar."
'AKP Ankara'nın siyasi sorumlusudur'
Ankara'daki bombalı patlamaya ilişkin de konuşan Demirtaş, "Ankara'da patlayan bomba da Sur'da, Ankara Garında, Sultanahmet'te patlayan bomba da aynı siyasi anlayışın sonucudur. AKP bunun siyasi sorumlusudur" ifadelerini kullandı.
'Cenazeleri yakıyorsunuz, acıda ortaklaşmaktan bahsediyorsunuz'
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde günlerdir onlarca kişinin bodrum katında mahsur kalmasına ilişkin de hükümete yüklenen Demirtaş, Davutoğlu'nun Ankara patlaması üzerinden HDP'yi kastederek, "Bunlar kaderimizde de kederimizde de bizimle değil" sözlerine Cizre'de yaşanan vahşeti üzerinden cevap vererek, "Cenazeler yakıldı, teşhis edilemiyor. Aileler 120 cenazeyi tek tek inceliyor. Her anne babaya bunu yapıyorlar. Az önce Davutoğlu 'neden acıları ortaklaştıramıyoruz' dedi. Hani haftalardır acı var orada. Hangi polis-asker cenazesi üzerinden duyguları sömürdük. Mesele polis ile Kürt gençleri arasındaki mesele değil. Sizinle Kürt halk arasındaki meseledir. Bütün acıları sahiplendik ve acılarda ortaklaşalım dedik. Siz ne yaptınız katlettiğiniz kadınların çıplak fotoğraflarını yayınladınız. Hangi acıdan ortaklaşmaktan bahsediyorsun. Bütün şiddet eylemlerine beraber karşı çıkalım dedik imzalamadılar" ifadelerini kullandı.
'PKK'ye yaptığının binde birini DAİŞ'e karşı yapmıyor'
Demirtaş, savaşa karşı en ilkeli ve ahlaklı tutumu sergilediklerini savunarak, "Asıl savaş teskerelerine destek veren sizlersiniz. 3 parti savaş teskeresine destek vermiştir. Nasıl bir ikiyüzlülük? En son Ankara'da gerçekleşen katliamın ardından yaşanılanlar bir bakın. Daha cenazeler ortada ama Saray'dan bir anda 'YPG yaptı' açıklaması geldi. Ya bir durun cenazelerimizi kaldıralım yerden. Bunlar kardeşleşmeyi bir arada yaşamayı engelleyendir. Rojava'dan bu tarafa PYD tarafından bir taş atıldı mı? Yok, kimse iddia edemez. Gece gündüz buradan toplar sallıyorsun. Ehrar El-Şam senin terör listende bile değil. 'PKK ile PYD, DAİŞ ile aynıdır' diyorsunuz. Peki, o zaman PKK'ye yaptığının binde birini DAİŞ'e yap" diye sözlerini sürdürdü.
'AKP DAİŞ'in siyasi uzantısıdır'
"Sizden ala terör uzantısı parti mi var?" diye sonra Demirtaş, AKP'nin DAİŞ'in siyasi uzantısı olduğuna vurgu yaptı.
'AKP düşman yaratarak siyaset yapıyor'
Demirtaş, şöyle devam etti: "Ne hukuk, ne kanun ne anayasa hiçbir kitaba uymuyor yaptıklarınız. Hesap verme noktasına geldiğinde HDP'den hesap sorma anlayışı var. 14 yıldır memleketi ne hale getirdiler. Ülke içerde ve dışarıda korkunç bir savaş yaşıyor. Olup bitenden biz sorumlu görülüyoruz. Bir düşman üzerinden kendilerini var etmeyi öğrendiler. Karşısında bir düşman yoksa siyaset yapamaz hale geldiler. Düşmanlar değişiyor ama AKP'nin siyaset tarzı değişmiyor. Hep düşman var. Pozitif siyaset bitmiş durumda toplumu korkutup ülkeyi yönetiyorlar. Bunu sürdürerek, arzu ettikleri ulaşamadıkları başkanlığa ulaşsınlar. Barışın bu ülkeye geldiği gün o kadar zevkle yaptıkları saray boşa gidecek. Barış onlar açısından bu kadar büyük bir tehdit gibi görülüyor. Özgürlük, adalet içermeyen hiçbir barış yaklaşımından barış çıkmaz."
Biraz önce grup toplantısında "Allah bizimledir" diyor. Allah sizin belanızı vermiş, haberiniz yok. Ülkeyi bak nereye getirdiniz.
'Silahların susması tek başına barış değildir'
Demirtaş, "Demokratik Diyalog ve Müzakere Süreci"ne işaret ederek, bu sürecin bütün Türkiye ve Ortadoğu'yu barışı getireceğine dikkat çekerek, Öcalan üzerinde ağırlaştırılan tecrit koşullarına değindi. Demirtaş, AKP'nin müzakereden ısrarla kaçtığına dikkat çekerek, "Bütün savaşların sonu barışla sonuçlanır. Bizler barış için mücadele edeceğiz. Savaş bu dakikada durmalıdır. Bunu başarmalıyız ama silahların susması tek başına barış değildir. Barış çatışma potansiyelinin ortadan kalkmasıdır" dedi.
'AKP içine düştüğü durumun farkında değil'
Demirtaş, AKP'nin izlediği politikalardan dolayı geldiği durumun farkında olmadığını ifade ederek, "Hani başarı, tam olarak neyi başardınız. Suriye'de 3 ayda bu iş biter dediniz, 5 yıl oldu. Bunlar ateşkes ve barış olmasın diye alttan tetikliyorlar. Şam'da Selefi bir iktidarı hayal ediyorlardı. AKP Ankara'da oturup sadece Türkiye'yi değil, Mısır ve Suriye'yi yönetmek istiyordu. İkinci hayalleri 'Kürt anasını görmesin idi' bunun için uğraştılar. Çeteleri bu yüzden desteklediler. Bunlar tutmayınca doğrudan orduyu devreye koymaya başladılar. Niye gireceksin Suriye'ye? Oradan tek tehdit DAİŞ. Türkiye toplumu bir dönüp baksın oradaki Kürt sana ne zarar verdi de oraya asker gönderip orayı dümdüz yapacaksın. İşte bu politikalar Türkiye'yi bataklığın tam ortasında getirdi. Nasıl çıkacağız buradan. Benim aklıma HDP geliyor. HDP bu topraklar için büyük bir şanstır."
'HDP Türkiye siyasetinde olmazsa olmazdır'
Demirtaş, HDP'nin varlığının Türkiye siyaseti açısından olmazsa olmaz olduğunu dile getirerek, "Her türlü saldırıya rağmen biz partimizi ilkelerimizi korumak zorundayız. Biz var oldukça korkunun bu topraklarda yeri olmayacak. Allahtan başka kimseden korkmayın" dedi.
'Artvin'de referandum yapılsın'
Demirtaş, "Devletin güvenliğini sağlayacağız adı diye sadece kendi güvenliğinizi sağlarsanız, kamu güvenliğini de devleti de bu şekilde koruyoruz derseniz, yanılıyorsunuz. 'Devlete karşı direnen herkes teröristir' tanımı yapılmış. Sen devletin müteahattine karşı çıktıysan demek ki sen 'vatan hainisin'. Şimdi Artvin halkı 'terörist' olmak nedir bunu yaşıyor günlerdir" diyerek, Artvin'de maden tartışmalarının referandum ile halka sorulması gerektiğini kaydetti. Demirtaş, "50 bin ağaç kesilecek Başbakan yerine daha fazlasını dikileceğini söylüyor. Odun ve su işleri bakanı da bunu söylüyor. Kaç yılda bir doğal orman oluşuyor?" diye sorarak, Cerattepe halkının onurlu ve haklı bir direniş sürdürdüğünü ve HDP olarak bunun arkasında olduklarını söyledi.
Demirtaş, Sur'da halen ağır saldırıların devam ettiğini ve tank atışlarından dolayı neredeyse bütün tarihi mekanların yerle bir edildiğini söyleyerek, "Sur Diyarbakır'ın kendisidir. Şehir olan Sur'un kendisidir. Onu maalesef ki önemli ölçüde yok ettiler. Biz buradan bütün halkımızı Sur ve Cizre ile dayanışma konusunda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bu vahşet günleri mutlaka bitecek, sorumlulardan bunun hesabı sorulacak" diye kaydetti.
Demirtaş, PKK tarafından alıkonulan asker ve polislerin durumuna ilişkin de konuşarak, HDP olarak bu konuda yapılması gerekenleri yapmaya hazır olduklarını söyledi.
Toplantıya geçmiş dönemlerde PKK tarafından alıkonulan asker ve polis yakınlarının da katıldı.